31.12.2013 15:40

Genç Haber Merkezi

13102

Mehmet Erturan

“Biz Muharremlerle, Martlarla başlayan yılları da biliriz. Ki hiçbiri böyle şımarıklıkla, böyle ayyaşlıkla, böyle kumarbazlıkla açılmazdı. Hepsi efendi yıllardı." Arif Nihat Asya

Nereden çıktı bu yılbaşı? Hangi sihirbazın şapkasına musallat oldu da tavşanı etkisiz hale getirdikten ve onun korsan sempatisini çaldıktan sonra aramıza sızdı bu Noel Baba? Bir de şöyle kapak olasıca bir sorun var ki biz “Hindi keserek yılbaşı kutlayanları anlamıyoruz”. Noel Baba’yla gelen her yeni yılı ve kutlamaları da Mehmet Göktaş hocanın şu sözünün yer aldığı pankartlarla karşılayacağız: “Yaşasın, cehenneme bir yıl daha yaklaştık.” İtirazı olan?

Her sene hiçten geriye doğru sayıp değersizliğine değersizlik katarak değerini sıfırın altına düşüren bir sefil göstermemi isteselerdi şu kırmızı beyaz kılıksızı sobelerdim. Sirk menşeli kostümünün renkleri kulağımıza bir yerden tanıdık geliyor olsa da bırakan adam’ı madam bile olamayacak bu hurafede hiçbir millilik yok. Sakalı bile bizden değil. Bakımsızlıktan.

Noel Baba, Batı medeniyeti ile oynadığımız kültür satrancının en renkli ama münafık taşlarından biridir. Şahın merkez bankası tarafından tedavüle konulmuş ve hedef kitlesi olarak kendisine önce çocuklar gösterilmiştir. Gölgelerin gücü adına bir eve sızabilmenin en kestirme ve tehlikesiz yolu çocukların gönlünden geçer. Karşımızda tahsilli bir baba bozuntusu var arkadaşlar. Noel Baba denilen bu lejyoner, fabrikadan çıkıp piyasada kültürel ve düşünsel emperyalizm faaliyetlerine başlamadan önce haçlı bir eğitime tabi tutulmuş ve putperest değerler formasyonunu almıştır.

Neyin ne olduğunu, bu müşrik moruğun yaymakla görevlendirildiği değerlerin hangi tarihsel ve dinsel kökenlerle izah edilebileceğini bilmeyenler Noel Baba’nın ambalajı itibariyle çikolatalı gofret, içindekiler itibariyle necaset kıvamındaki hediyelerine ve gülücüklerine karşı ciddi bir direniş hattı oluşturamayacağı için çabucak hem de çağdaşlık adına aldanabilir. Dikkat. Noel Baba’ya diss at.

Noel Baba’nın dış hatlardan gelişini, tuttuğu takımın bomba transferini havaalanında heyecanla bekleyen taraftarlar gibi merakla beklerken niye geldiğini ve kim olduğunu pek umursamayanlar argo tabirle babalara gelmiştir. Bu duruma halk arasında “baba’yı beklerken babayı almak” sendromu da denir.

Buzdolabı kadar büyük ve işlevsel olacağı ümidiyle beklenen biri çıkmış gelmiştir ama vereceği zarar ve sergileyeceği işe yaramazlık performansıyla gün gelecek tribünlerden yabancı maddeleri yiyecektir. Aklı başında kimselerden yediği tokatları sindiremeyeceğinden eminiz ama Noel Baba’nın sindirim sistemi tıkanıklığı sorununu çözmek için ona bırakın maden suyu uzatmayı sodasının kapağını açmasına bile yardımcı olmak isteyenler varsa bizden Davos’ta ki moderatör muamelesi görecektir. Bu da böyle biline.

Yılbaşı ve Avrupalılaşma konusunda dizeleri dize getiren şairimiz, Dünya Kupası final maçında Materazzi’ye kafa atan Zidane kadar haklı arkadaş. Oku, bak ne demiş merhum:

Bize bir nazar oldu, Cumamız Pazar oldu.

Ne olduysa hep azar azar oldu!

Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız.

Ne ruhça ne vücutça ne de kandan hastayız.

Avrupa’ya bir değil iki pencere açtık.

Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız.

Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz.

                             ***

Yaklaştıkça her sene öz yurdumda yılbaşı.

Yapılır milletime Frenkçe sahte aşı.

Buna ağlar ağacı hem toprağı, taşı.

Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz.

                             ***

’Sen Hıristiyan mısın?’ diye sorsan darılır.

Yılbaşında hindi, kaz yemesine bayılır.

Çam deviren hindi ki nasıl mü’min sayılır.

Bilmiyoruz çoğumuz ne edip yapıyoruz.

Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz

Arif Nihat Asya

Noel Baba’nın dilinden; gol kaçıran futbolcularına takındığı cennetten çıkma tavırlarla tanınan Yılmaz Vural anlar. Soyadı itibariyle tam da muhatabı olabilme kapasitesine sahip bir metotla Noel Baba için kanlı stratejiler geliştirebilecek olan Mustafa Keser anlar. Noel Baba’yı İsmail Türüt’e havale etseniz ona öyle bir türkü yapar ki baba dedikleri bu haydut, Cüneyt’in karşısındaki Bizans askeriyle aynı akıbete uğrar. Ya… :)