
Yeni medyanın ortaya çıkışı ve hızlı yükselişi beraberinde bir takım tartışmaları da getirdi. O tartışmalar süredursun bizim üzerinde hemfikir olduğumuz biz mevzu var: Sosyal medyanın gücü. Geçtiğimiz günlerde şahitlik ettiğimiz bir olay ile bu gücü bir kez daha tasdik ettik. Güç dediysem de öyle kaba saba, fiziki güçten bahsetmiyorum. Harekete geçirici, aksaklıkları giderici, hayatımızı kolaylaştırıcı yani yapıcı gücünden bahsediyorum.
Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişikiler Bölümü’nde görev yapan Prof.Dr. Yılmaz Esmer geçtiğimiz günlerde bir kitap siparişi verdi. Bu kitabı yurtdışından istediği için gümrük vergisi ödemek zorunda kaldı. Bunun üzerine bir twit attı. O twitte şöyle yazıyordu: “Takipçilerimden ilk kez bir retweet rica ediyorum. Ülkemizde, dışarıdan ısmarladığınız bir adet mesleki kitaba bile gümrük vergisi alınıyor. Akademik konumla ilgili, üstelik kullanılmış bir kitaba 46 TL gümrük ödedim. Bu ülkede nasıl bilim yapılacak? Belki duyan olur (mu acaba?)”
Yılmaz Esmer’in attığı bu twit kısa sürede geniş yankı buldu. Twitter’da elden ele gezdi. Bunun üzerine Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, Yılmaz Esmer’i arayarak konuyla ilgileneceğini söyledi. Birkaç gün önce Bakanlar Kurulu kararı ile 150 Euro’ya kadar olan yurtdışı kitap siparişlerinden vergi alınmaması kabul edildi. Karar Resmi Gazete’de yayınlandı. 25 Nisan tarihi itibariyle yürülüğe girecek. Bir twit sayesinde toplamda 30 gün içerisinde bu soruna çözüm bulunmuş oldu. Prof.Dr. Yılmaz Esmer’in attığı bu twit sosyal medyanın pozitif gücünü gösteren bir temsil olarak tarihe geçmiş oldu. Darısı daha nicelerine…
